2. Dünya Savaşı’nın en pahalı silahı: Savaşı bitiren uçak
ABD, 1940 yılında şimdi İkinci Dünya Savaşı’na resmen girmemişti…
Ancak savaşın giderek büyüyen gölgesi, Amerikan Hava Kuvvetleri’ni ‘süper bir bombardıman uçağı’ arayışına itti.
HAVACILIK TARİHİNİN BAHTINI DEĞİŞTİRDİ
İstenilen uçak, 3 bin 200 kilometre menzile sahip olacak, o güne dek erişilmemiş irtifalarda uçabilecekti.
Boeing’in tasarladığı XB-29, bu gereksinime karşılık verdi.
Dört yıl süren geliştirme sürecinin akabinde ortaya çıkan B-29 Superfortress, sadece savaşın değil, havacılık tarihinin de bahtını değiştirdi.
DÖNEMİN EN MALİYETLİ PROJESİ
B-29, periyodun en maliyetli askeri teşebbüsü oldu. 55,6 milyar dolarlık bugünkü karşılığıyla proje, atom bombası üreten Manhattan Projesi’nden bile yüzde 50 daha değerliye mal edildi.
SERİ ÜRETİLEN BİRİNCİ BASINÇLI UÇAK
30 bin feet yükseklikte uçabilmesi için kabin basınçlandırma sistemi geliştirildi.
Bu sayede mürettebat oksijen maskesi ya da hantal uçuş kıyafetleri olmadan misyon yapabiliyordu. B-29, dünyada seri üretilen birinci basınçlı uçak oldu.
UZAKTAN KUMANDALI SİLAHLAR
Bir öbür ihtilal niteliğindeki yenilik ise uzaktan kumandalı makineli tüfek kuleleriydi.
Radar dayanaklı nişangah sistemi, merminin sıcaklık ve düşüş suratını hesaplayarak atış yapıyor, gerektiğinde baş topçu tüm kulelerin denetimini devralabiliyordu.
TEHLİKELİ MOTORLAR
Uçağın kalbinde Wright R-3350 Duplex Cyclone motorları vardı. Fakat bu güçlü motorlar, çok ısınma nedeniyle sık sık alev alıyordu.
1943’te bir prototipin test uçuşunda çıkan yangın, uçağın Seattle yakınlarında düşmesine yol açtı; 11 mürettebat ve 20 fabrika çalışanı hayatını kaybetti.
ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDA FABRİKALAR KURULDU
B-29’un üretimi için ABD’nin dört bir yanında dev fabrikalar kuruldu. Yüz binlerce yeni emekçi işe alındı, birçoğu hayatında birinci defa uçak montajına girdi.
1944’te General Hap Arnold, Wichita’daki fabrikayı ziyaret ederek iki ay içinde 175 uçak istedi.
Ancak fabrikadan tek bir B-29 dahi çıkmadı.
SAVAŞI BİTİREN UÇAK
Tüm zorluklara karşın B-29, kısa müddette gökyüzüne hükmetti.
1945’te Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombalarını taşıyan uçak olarak tarihe geçti.
Ardından geliştirdiği teknolojiler, savaş sonrası yolcu uçaklarının önünü açtı ve çağdaş hava ulaşımının temelini attı.
