Celil Oker’in kalemini özleyenler, onu hikayeleriyle yine keşfetmek isteyenler ve tüm polisiye severler için. Kitabın derlenme sürecine ağır katkı sunan oğlu Ali Oker: “Celil Oker’i kaybettiğimiz 2019’un mayıs ayında yayıncılık bölümündeki arkadaşları bana taziyelerini iletirken arşivimde bulunsun diye babamın onlara yolladığı eski öyküleri de hatırlatmışlardı. Öyküleri toplayıp kitaplaştırma fikri bende o vakit doğdu.”

Bin Lotluk Ceset, Bir Şapka Bir Tabanca, Çıplak Ceset, Kramponlu Ceset, Rol Çalan Ceset, Yenik ve Yalnız, Son Ceset, Ateş Etme İstanbul, Sen Ölürsün Ben Yaşarım ve Beyaz Eldiven Sarı Zarf isimli yapıtlarıyla polisiye edebiyatın en çok aranan isimlerinden olan, 2019 yılında kaybettiğimiz Celil Oker, yarattığı dedektif Remzi Ünal karakteriyle okuyucuların gönlünde taht kurdu.

2020 yılında Türkiye Polisiye Müellifler Derneği’nin düzenlediği Kristal Kelepçe Ödülleri’nde ‘Büyük Usta’ mükafatına layık görüldü.

Kitapları Almanya, İspanya, Yunanistan ve Hollanda’da yayınlandı. Yazın hayatı boyunca ansiklopedi ve reklam metin müellifliği, çevirmenlik ve gazetecilik yapan Celil Oker’in yapıtları, geniş kitlelerce okunmaya devam ediyor.

Celil Oker’in sevilen kitaplarının özel baskıları geçtiğimiz yıllarda Altın Kitaplar tarafından yayınlanmış ve polisiye severlerin büyük ilgisiyle karşılaşmıştı.

Bu sefer müellifin daha evvel yayımlanmamış hikayeleri Altın Kitaplar etiketiyle okurlarla buluşuyor. Kitabın girişini de yazan oğlu Ali Oker, hikayelerin derlenme sürecini anlattı.

“HALİÇ GÖRÜNTÜLÜ CİNAYET”

«Celil Oker’i kaybettiğimiz 2019’un mayıs ayında yayıncılık dalındaki arkadaşları bana taziyelerini
iletirken arşivimde bulunsun diye babamın onlara yolladığı eski öyküleri de hatırlatmışlardı. Bunlardan birincisi babamın Boğaziçi Üniversitesindeki tiyatro kulübünden arkadaşı Mehmet İnhan’dı. Babam Mehmet İnhan’ın internette yayınlanan Publitory isimli mecrasına 2015-2016 yılında 4 tane kıssa yollamış. Öyküleri toplayıp kitaplaştırma fikri bende o vakit doğmuştu. Akabinde annemle birlikte babamın kütüphanesinde yaptığımız araştırma sonunda, yeniden üniversite yıllarından arkadaşı Semih Gümüş’ün idaresinde çıkan Notos’da, kitaba da ismini veren ‘Haliç Görünümlü Cinayet’ isimli kıssasını bulmuştuk.

“HEPSİNE TEŞEKKÜR BORÇLUYUM”

Ancak, öykülerin büyük kısmı Mylos yayın kümesi bünyesinde Özlem
Özdemir idaresinde hazırlanan, polisiye tutkunlarının da tanıdığı 2 aylık polisiye dergisi 221B’de 2016 ve 2017 yılında yayınlanmış. Bilhassa hastalığı sırasında 221B takımının babamın çalışmalarını sevgi ve heyecanla desteklemesi, onun üretkenliğini kamçılamış. Bu saydığım insanların hepsine teşekkür borçluyum. Kitabın en sonunda yer alan ‘Şimdi Bir Oyun Oynayacağız Seninle’ isimli öyküsünün de, annemin giriştiği neredeyse arkeolojik bir çalışma sayesinde bugün yayın hayatına devam etmeyen Aries isimli mecmuada 2003 yılında yayınlandığını keşfettik.”

“KİTAPLARINI BİRİNCİ ANNEME OKUTURDU”

“Babam bütün kitaplarını birinci evvel eşi, annem Sevtap Oker’e okutur, onun fikrini alır, birinci ‘tashih’ini ona yaptırırdı. Bu kitabın hazırlanması sırasında da bu ilkeyi devam ettirdik. Annem, herkesten evvel hikayeler üzerinde çalışmaya başladı, günlerce Türkçelerini düzeltti, tarihlerini buldu, mecmualarda yayınlanan ve kimsenin görmediği kusurları keşfedip ayıkladı. Babamın geleneğini bozmadık, bu kitapta da emeği çoktur. Babamı kaybettiğimiz günden beri okuyuculardan gelen bildirilerin büyük çoğunluğu babamın öykülerinin bir gün bir kitapta toplanıp toplanmayacağını sorguluyordu içtenlikle.”