Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uluslararası yatırımcılar ve finans dalının önde gelen kuruluşlarının üst seviye yetkilileriyle bir ortaya gelmek üzere İngiltere’nin başşehri Londra’ya gitti.

Mehmet Şimşek ile TCMB Başkanı Fatih Karahan yılın birinci yurt dışı ziyareti olarak Londra’da temaslarda bulundu.

Şimşek, ziyareti kapsamında ⁠uluslararası yatırımcılar, üst seviye fon yöneticileri, kıdemli ekonomistler ile finans bölümünün önde gelen üst seviye yetkilileriyle bir ortaya geliyor.

BANK OF AMERİCA’NIN TÜRKİYE KONFERANSI’NA KONUŞTU

Mehmet Şimşek, İngiltere’deki temasları kapsamında Bank of America tarafından Londra’da düzenlenen Türkiye Konferansı’na katıldı.

Bakan Mehmet Şimşek, dezenflasyonu yalnızca talep taraflı siyasetlerle değil, besin, konut ve güç üzere birçok alanda arz istikametli önlemlerle de destekleyeceklerini ve bu alandaki ıslahatlara sürat kazandıracaklarını belirtti.

Konferans, 2018 yılından beri birinci kez düzenlendi. Aktifliğe, 250’den fazla yatırımcı katılırken, birinci kez bu türlü yüksek iştirakçi sayısına ulaşıldı.

TÜRKİYE İKTİSADINA AİT KAPSAMLI SUNUM YAPILDI

Bakan Şimşek, burada Türkiye iktisadının genel görünümüne dair kapsamlı bir sunum yaparak, temel siyaset önceliklerini ve yapısal dönüşüm amaçlarını aktardı.

“ENFLASYONUN DÜŞÜŞ SÜRECEK”

Buradaki sunumunda enflasyonda sağlanan düşüşün bu yıl da devam edeceğine işaret eden Şimşek, “Para siyasetinin gecikmeli tesiri, negatif mali tesir, daha destekleyici gelirler siyaseti, enflasyon amacıyla uyumlu yönetilen-yönlendirilen fiyatlar ve arz istikametli önlemler sayesinde enflasyondaki düşüş devam edecek. Bu yıl bütçe açığını ulusal gelire oran olarak yüzde 3 civarına indireceğiz. Bu amaç, kamu harcamalarındaki azalma sayesinde gerçekleşecek.” diye konuştu.

KAMUDA TASARRUF

Şimşek, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ne ait de yatırımcılara bilgi vererek, “Harcama denetimleri sayesinde kayda bedel bir tasarruf sağladık. Son 10 yılda faiz dışı harcamalarda üst istikametli sapma yüzde 9,1 düzeyindeydi. Fakat 2024 yılında harcama denetimlerini sıkı formda hayata geçirerek bu sapmayı aşağı istikametli yüzde 3 olarak gerçekleştirdik. Bu, son 10 yılın ortalamalarıyla kıyaslandığında yaklaşık 1,2 trilyon liralık bir harcama disiplinine işaret ediyor.” tabirini kullandı.

“YÖNETİLEN VE YÖNLENDİRİLEN FİYATLARI ENFLASYON GAYESİYLE UYUMLU BELİRLİYORUZ”

Bütçe imkanlarının elverdiği ölçüde, yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon amacıyla uyumlu belirlediklerine işaret eden Şimşek, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

Akaryakıt eserleri, tütün mamulleri ve alkollü içeceklerin maktu vergiye tabi kısımlarını son 6 aydaki yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile güncelliyoruz. Akaryakıtta ÖTV artış oranını, son 6 aylık Yİ-ÜFE’nin de altında bir düzeyde yüzde 6 ile sonlandırdık. Bu düzenlemenin ortalama satış fiyatına yansıması yüzde 1,4 civarında olurken, 12 milyar liralık vergi gelirinden feragat ediyoruz. Tütün eserleri ve alkollü içecek kümesindeki Yİ-ÜFE güncellemelerinin satış fiyatına tesiri de yıl sonu enflasyon maksadının epey altında kalacak. Tekrar değerleme oranıyla güncellenen hizmetlerin, TÜFE sepetindeki yükü ise yalnızca yüzde 0,36.

“GIDA ARZINA YÖNELİK DAYANAKLARI SÜRDÜRECEĞİZ”

Bakan Şimşek, dezenflasyon sürecinde atılacak adımları da anlatırken, “Dezenflasyonu yalnızca talep taraflı siyasetlerle değil, besin, konut ve güç üzere birçok alanda arz istikametli önlemlerle de destekleyecek, bu alandaki ıslahatlara sürat kazandıracağız. Besin arzını artırmak maksadıyla sulama projeleri, arazi toplulaştırması, besin arz zinciri ve besin lojistiği alanındaki takviyelerimizi sürdüreceğiz.” dedi.

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ

Deprem bölgesinin yine imarı, toplumsal konut arzının artırılması ve kentsel dönüşümün de arz taraflı siyasetlerin temel ögelerinden olacağına işaret eden Şimşek, “Enerji dönüşümünü ise hem yerli hem de yenilenebilir kaynakları önceliklendirerek gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.

CARİ AÇIKTAKİ NORMALLEŞME

Şimşek, cari açıktaki düşüşte altın ithalatının olağanlaşması ve güç ithalatındaki azalmanın kıymetli rol oynadığını belirterek, “Cari açıktaki düşüş, dış finansman gereksinimini azaltıyor. Brüt dış finansman ihtiyacındaki azalmanın önümüzdeki üç yıl boyunca devam etmesini bekliyoruz, gelecek yıldan itibaren Hazinenin eurobond ihraçlarında net dış borç ödeyici olmayı hedefliyoruz.” tabirini kullandı.

AVRUPA’DAKİ PAZAR PAYI

Türkiye’nin ana ticaret ortaklarının büyüme görünümünün bu yıl güzelleşmesinin beklendiğini bildiren Şimşek, “Avrupa’da ithalatın azaldığı devirlerde dahi pazar hissemizi artırmayı başardık. Münasebetiyle Avrupa’daki ekonomik canlanma, artan pazar payımızla birlikte ülkemize kıymetli fırsatlar sunabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

TOPLAM FAKTÖR VERİMLİLİĞİ

Şimşek, toplam faktör verimliliğini artırmanın ehemmiyetine işaret ederek, “Yapısal ıslahatlar, ticarette entegrasyon ve yatırımları teşvik ederek verimliliği artırmayı hedefliyoruz. Faal sanayi siyasetleri, dijital ve yeşil dönüşüm ile demir yolları üzere verimliliği artıran altyapı yatırımlarına sürat kazandıracağız.” dedi.

“TİCARETTEKİ PARÇALANMALARA KARŞI DAYANIKLIYIZ”

Türkiye’nin artan jeopolitik tansiyonlar ve ticaretteki müdafaacı eğilimlere karşı güçlü bir yapı sergilediğini belirten Şimşek, şunları kaydetti:

Dünya, jeopolitik tansiyonların tırmandığı bir periyottan geçiyor. Global savunma harcamaları tarihi rekor düzeylere ulaştı. Türkiye, NATO’daki stratejik pozisyonu ve savunma endüstrisindeki yüzde 80’Ieri aşan yerlilik oranlarıyla kıymetli bir aktör. Diplomatik misyonlarımızın sayısı ve geniş bir coğrafyaya yayılımı, global problemlerde üstlendiğimiz arabuluculuk rolü, sığınmacı siyasetimiz ve resmi kalkınma yardımları üzere insani yardım alanlarındaki öncü konumumuz, ülkemizin yumuşak gücünü de gösteriyor. Dünyada korumacılığın arttığı bu dönemde, Avrupa Birliği dahil olmak üzere 54 ülkeyle yapmış olduğumuz hür ticaret mutabakatları, ticaretteki parçalanmalara karşı dayanıklılığımızı açıkça ortaya koyuyor.

“İNŞAAT VE MÜTEAHHİTLİK DALINDA GÜÇLÜ OYUNCUYUZ”

Şimşek, Türkiye’nin bölgesel pozisyonunu daha da güçlendirme konusunda pek çok avantaja sahip olduğunu da aktarırken, “İnşaat ve müteahhitlik dalında dünya çapında güçlü bir oyuncuyuz. Barışın sağlanmasıyla birlikte Ukrayna, Libya, Yemen, Gazze ve Suriye’nin yine inşasında öncü rol üstlenebiliriz.” diye konuştu.

SAVUNMA SANAYİİ

Türkiye’nin savunma endüstrisinde geliştirdiği kabiliyetlerle süratle yükselen bir aktör pozisyonunda olduğunu da vurgulayan Şimşek, ülkenin, turizm ve sıhhat turizmi alanlarındaki potansiyeli ile güç ve alternatif ulaştırma koridorlarında değerli bölgesel merkez olmasına dikkati çekti.