Ole Gunnar Solskajer’den Türk futboluna eleştiri: Oyuncular çok fazla yere yatıyor

Beşiktaş Teknik Yöneticisi Ole Gunnar Solskjaer, TRT Spor’da açıklamalarda bulundu.

Ole Gunnar Solskjaer, kelamlarına “Heyecan verici oyuncular transfer ediyoruz. Dönemin başlamasını sabırsızlıkla bekliyoruz.” sözleriyle başladı.

Deneyimli çalıştırıcı, “Geldiğimde Beşiktaş olması gereken yerde değildi. Bu sene inancımız var. Şu an çok müspet bir güç içerisindeyiz.” dedi.

Transfer çalışmalarına da değinen Solskjaer, “Hedefimiz Beşiktaş tarihine geçecek efsane bir kadro kurmak.” diye konuştu.

“OYUNCULAR ÇOK FAZLA YERE YATIYOR”

Solskajer, daha sonra Türk futboluyla ilgili dikkat çeken sözler kullandı.

Norveçli hoca, “Türk futbolunda, oyuncular çok fazla yere yatıyor. Maçlar 45 dakika oynanıyor, benim bildiğim 60 dakika oynanır. Türkiye’de bu manada benim için sürpriz oldu. Türkiye’de futbol oynamadığım için şanslıyım. Ayrıyeten toplumsal medyadaki tenkitler çok fazla, oyunculara ezalar yaratıyor. Övgü de çok fazla, tenkit de çok fazla. Oyuncular etkileniyor.” tabirlerini kullandı.

“ALTI AY ÇOK HOŞ GEÇTİ”

Solskjaer’in öbür açıklamaları ise şu formda:

“Altı ay çok hoş geçti. Tutku severim. Sakin bir karakter olsam bile hırs, tutku hoşuma gidiyor. Türk futbolunda, oyuncular çok fazla yere yatıyor. Maçlar 45 dakika oynanıyor, benim bildiğim 60 dakika oynanır. Türkiye’de futbol oynamadığım için şanslıyım. Ayrıyeten toplumsal medyadaki tenkitler çok fazla, oyunculara sorunlar yaratıyor. Övgü de çok fazla, tenkit de çok fazla. Oyuncular etkileniyor. Stadımızda atmosfer şahane. Kazandıktan sonra birtakım maçlarda gösterdikleri dayanak beni çok keyifli etti. Bu sene daha fazlasını istiyorum.”

“BEŞİKTAŞ’I ÇOK İSTEDİM”

“Beşiktaş ile görüştüğümde kabul ettim lakin olmadı, Fernando Santos geldi. Sonra tekrar görüştük lakin Giovanni van Bronckhorst geldi. Sonra lider ile vizyonumuz uyuştu ve çabucak anlaştık. Başka iki teklifte de gibisi oldu.

Beşiktaş’a daima hislerim vardı, ‘Keşke olsaydı’ demiştim. Manchester United da misal kulüp. Beşiktaş da Türkiye’yi Avrupa kupalarında temsil eden birinci ekip. Bu yüzden daima bana misal kulüpler olarak geldi. Beşiktaş’ın tarihindeki muvaffakiyetlerin kesimi olmak için kabul ettim.

Kariyerimde öbür ekiplerden teklif aldığımda ve olmadığında üzülmezdim. Beşiktaş’tan iki kere teklif aldıktan sonra daima takip ettim, ‘Olsaydı nasıl olurdu?’ diye düşündüm. Sonda Beşiktaş’ta benim sıram geldi.”