Yerli ve milli hücum botunda bir ilk: Siber güvenlik kullanılacak
Türkiye’de denizcilik tarihinde birinciler yaşanmaya devam ediyor.
Türk savunma sanayiinin önde gelen kuruluşlarından STM, Türk denizcilik tarihinde değerli bir kilometre taşına daha imza attı.
MİLLİ HÜCUMBOT, SİNSİ BEKLEYİŞ VE ANİ TAARRUZ İÇİN DONATILIYOR
Milli hücumbot, su üstü harbi vazifelerinde bekleme ve gizlenme mevkilerinde konuşlanarak düşmanın tespit ve teşhis imkanlarını zorlaştırabilecek, uzun menzilli güdümlü mermilerle atak gerçekleştirebilecek.
Gerekli durumlarda fırkateyn ve helikopterlerle koordineli taarruz icra edebilecek yeteneklere sahip olacak gemi, bekasının sağlanabilmesi amacıyla kâfi hava savunma sistemleriyle donatılacak.
YERLİ TASARIM, YERLİ ÜRETİM
Yüksek hız ve hareket kabiliyetine sahip olacak geminin dizaynı dahil olmak üzere inşa faaliyetlerinde ve donatım gereçlerinin temininde mümkün olan en yüksek oranda yerli kaynaklardan yararlanılması hedefleniyor.
Sığ sularda harekat yeteneği ile ön plana çıkan ulusal hücumbot, düşük radar kesit alanı, tam yük deplasmanda şiddetli deniz şartlarında harekât icra edebilme ve atış yapabilme kabiliyeti ile donatıldı.
Gemide silah ve sensörler olarak 76 mm baş top, Satıhtan Satıha Güdümlü Mermi (G/M) istemi, Yakın Hava Savunma Sistemi (PDMS), 2×12,7 mm uzaktan kumandalı Stabilize Makineli Silah Sistemi, 2xChaff/Dekoy Sistemi, Savaş İdare Sistemi ve 3B Arama Radarı bulunacak.
“MİLLİLİK MANASINDA DA ASLINDA BAKTIĞIMIZDA EN YÜKSEK ORANLARA SAHİP GEMİMİZ OLMUŞ OLACAK”
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz şu cümleleri kurdu:
“Milli hamle botumuz MİLGEM kapsamında yerli ulusal korvetlerimiz yapıldı. Sonrasında İ sınıfı firkateynlerle ulusal firkateynimiz de oldu. Burada sergilediğimiz ulusal hücumbot, Deniz Kuvvetlerimizin gereksinimleri doğrultusunda tasarlandı. İnşallah birinci prototip üretiminden sonraki 8 Temmuz’da sac kesiti yapıldı. Çok süratli bir biçimde teslimatını gerçekleştiriyor olacağız. Daha sonra seri üretim evreleri olacak. Ulusal hücumbotumuzun şöyle bir özelliği var; üzerindeki silah sensör, elektronik sistemler büsbütün yerli firmalarımız tarafından yapılıyor. Ulusallık manasında da aslında baktığımızda en yüksek oranlara sahip gemimiz olmuş olacak. Bir taraftan epeyce süratli. 39 knot sürat yapabilecek. 68 metre uzunluğunda. Bilhassa sığ sularda kullanım manasında üzerindeki silah sensör sistemleri manasında aslında birden fazla yerde yurt dışında korvet olarak isimlendirilen gemilerle benzeri yetkinliklere sahip, hatta tahminen daha yüksek ateş gücüne sahip bir gemi ortaya çıkacak. İnşallah yalnızca Deniz Kuvvetlerinin gereksinimiyle kalmayacak, burada elde edilen deneyimlerle başta STM olmak üzere ülkemizin askeri ve denizcilik sisteminde ihracat manasında da çok kıymetli fırsatlar yakalayacak”
“TASARIM ETABIYLA BİRLİKTE SİBER GÜVENLİĞİN DAHİL EDİLDİĞİ BİRİNCİ PROJE OLMUŞ OLACAK”
Siber güvenliğin olduğu birinci gemi olacağını belirten Güleryüz şunları söyledi:
“STM olarak siber güvenlikte değerli işler yapıyoruz. Bir taraftan kendimize verdiğimiz misyonlar de var. Siber güvenlik günümüzde olmazsa olmaz. Aslında günümüz savaşlarında bile siber güvenliğin ne kadar kıymetli olduğu her gün çok daha fazla anlaşılıyor. O manada platformların siber güvenliği de çok daha fazla kritik hale geliyor. Başta ulusal hücumbotumuz olmak üzere aslında Savunma Sanayii Başkanlığımız da bu mevzuda adımlar atıyor. Platformların siber güvenliği konusunda tasarım etabından itibaren şartnamelere giriyor, bunlar de tahlilleri oluşturacak. STM olarak ulusal hücumbotumuzun siber güvenliği konusunda çok etkin bir biçimde çalışıyoruz. Tasarım kademesiyle birlikte siber güvenliğin dahil edildiği birinci proje olmuş olacak”
