Edebiyatta yeni bir tartışma: Özet okumak, kitap okumak mıdır sorusu
Türkiye ve dünyada süratle gelişen toplumsal medya her kısımdan kullanıcının olmasıyla büyüyerek devam ediyor. Günümüzde okurlar kitaba daha az vakit ayırdığı bir gerçek. Bunun için kitapları dijital platformlarda okuyan okurlar; böylelikle kitaba para vermekten de kurtuluyorlar. Bu da ay bir tartışma konusu lakin bizim sıkıntımız diğer….
Teknolojinin süratle geliştiği günümüzde bilgiye erişim kolaylaşırken ‘kolaycılık’ da hayatımızın her alanına sirayet ediyor. Bu durum, edebiyat dünyasını da tesiri altına almış üzere görünüyor. Artık, kitapların özetlerini sunan uygulamalar ve platformlar aracılığıyla okuduk sayılmamız mümkün.
Peki, bir kitabın özünü nitekim kavrayabilmek, satır ortalarında gizlenen manaları keşfedebilmek ve kendimize yeni dünyalar açabilmek için bu uygulamalar yeterli mi?
BİR KİTABI OKUKMANIN OKURA FAYDASI
Bir kitabı okumanın okura tek yararı muharririn orada özetle ne anlattığını anlamak olmadığı ve okuma tecrübesi bundan çok daha fazla bir mana söz ettiği için kelam konusu uygulamaların bir kutuya tik atmak dışında bir işe yarayacağını sanmıyorum.
Edebi metinler okura daha birinci sayfadan dayanılmaz bir seyahat fırsatı sunar, sayfa sayfa gittiğiniz bir aradır bu. Bazen anlatılanın çok ötesinde bir şey zımnidir orada.
O sır bir tek o kitapla yola çıkana bahşedilir. Özetini okumak bunun yakınından bile geçmez. Edebiyat okurluğu ne yazık ki skor kültüründen nasibini alıyor.
ÖZET OKUMAK, KİTAP OKUMAK DEĞİLDİR
Kitabın özetini okumak, kitap okumak sayılmamalı. Zira bilhassa edebiyat yapıtı kelam konusu olduğunda, konusu değildir problem.
O mevzunun nasıl anlatıldığıdır, anlatılanların selinde kaybolabilmek yetisidir, kendini romandaki karakterin ya da karakterlerin yerine koyabilmek, kendinden çok farklı, apayrı birini anlayabilmektir. Kitapla hava atmak da tam çağımıza nazaran bir hastalık olsa gerek.
