Halk TV gazetecilerinin ifadeleri: Suçu birbirlerine attılar

Halk TV’ye uzman soruşturması gündemde.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Halk TV çalışanı Serhan Asker, Seda Selek ve Barış Pehlivan hakkında ‘bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs’ ve ‘kişiler ortasındaki konuşmaların müsaadesiz dinlenmesi ve kayda alınması’ suçlamalarıyla soruşturma başlattı.

3 gazeteci gözaltına alınırken soruşturma Halk TV yöneticileri Kürşad Oğuz ve Suat Toktaş ile genişletildi.

Suat Toktaş tutuklanarak cezaevine gönderilirken öteki gazeteciler özgür bırakıldı.

Adli süreç devam ederken tüm gazetecilerin sözleri ortaya çıktı. Tabirlerde ise isimlerin cürmü birbirlerine atmaları dikkat çekti.

“KAYDI YAYINLAMA NİYETİM YOKTU”

Yaptığı görüşmenin yayınlanacağından haberdar olmadığını belirten Barış Pehlivan, sözünde şunları söyledi:

“Toplantı sonrasında gazetecilik refleksiyle ismi geçen şahısla irtibata geçmek istedim. Yanımda Halk TV yöneticisi Kürşat Oğuz da bulunuyordu. Telefon görüşmesi sırasında hoparlör açıktı ve Kürşat Bey, görüşmenin eksiksiz kaydedilmesi maksadıyla konuşmayı kayıt altına aldı.

Bizim hedefimiz, eksperin açıklamalarını sözü sözüne gerçek aktarabilmekti. Fakat bu kaydın Halk TV’de yayınlandığını sonradan öğrendim. Benim bu türlü bir yönlendirme niyetim yoktu, görüşme büsbütün haber bedeli taşıyan bir bilgiye ulaşmak içindi.”

“YAYINA ÇIKMADAN EVVEL HABERİM YOKTU”

Kaydın yayınlandığı programın sunucusu Seda Selek ise, yayınlamadan daha evvel haberdar olmadığını lisana getirerek sözünü şöyle verdi:

Yayın sırasında rejiden kulaklığıma Barış Pehlivan’ın bir ses kaydı paylaştığı ve bunun yayına alınacağı bilgisi verildi. Kaydın içeriğinden yahut yayına verileceğinden daha evvel haberim yoktu.

Ayrıca, program sırasında bilirkişiyi etkilemeye ya da yönlendirmeye yönelik rastgele bir tabirim olmadı. Programda büsbütün gelişen gündeme bağlı olarak bu olay yaşandı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın açıklaması, benim yayın saatime denk geldiği için bu türlü bir durum oluştu.

Eğer açıklama diğer bir saate denk gelseydi, muhtemelen farklı bir sunucu bu suçlamalarla karşı karşıya kalacaktı.

“YAYINLAMAYIN DEDİM”

Savcılığın sevk yazısında ise Kürşad Oğuz’un sözünde mevcut cürmün farkında olduğu ve yayınlanmaması gerektiğini söylediği tabir edildi.

Sevk yazısında, “Pehlivan’ın aksiyonunun öteki şüphelilerle iştirak halinde gerçekleştirildiğinin sabit, savunmasının da hatadan kurtulmaya yönelik olduğu” değerlendirmesi yer aldı. Kürşad Oğuz’un tabirine değinilen yazıda, Oğuz’un kaydın cürüm teşkil ettiğini bildiğini ve Suat Toktaş’a gönderdiği esnada yayınlamaması gerektiğini belirttiği aktarıldı.” denildi.

YAYINDAN EVVEL VE SONRA PARIŞ PEHLİVAN

En dikkat cazibeli tabir ise tutuklanan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’tan geldi.

Toktaş’ın sözünde Pehlivan’ın kaydın yayına verilmeden evvel ve verildikten sonraki tavırları dikkat çekti.

Toktaş şöyle konuştu:

“Kürşad Oğuz’un kaydettiğini biliyorum, o bana gönderdi. Sonrasında ses kaydı geldiğinde ‘Bilirkişi ile konuştu’ dediğinde Barış bana yazmaya başladı. Ben ses kaydını alıp montaja gittim.

Barış’a ‘İzin var mı dava açar mı’ diye sordum. 38 yıllık gazeteciyim, 56 yaşındayım, yaptığım işin sorumluluğunu taşırım. Barış bana ‘Ağabey biz gazeteciyiz’ karşılığını verince bunun müsaade dahilinde olduğunu düşündüm.

3 dakika sonra ekrana verildi. Kısa bir ses kaydıdır. Konuşmanın rastgele bir yerine dokunmadık. ‘İzin var mı, dava açar mı, biz gazeteciyiz ağabey, ben yayınlıyorum’ kısmı bir dakikalık sıkıntıdır.

Sonrasında ‘Metin olarak yayınlasan daha âlâ ağabey, dava açar’ yanıtını aldım. Tüm bunlar üç dakika içinde olmuştur. Ben gazetecilik yaptım.”