İzmir’de barajlar kuruyor: 26 yılın en düşük seviyesi
Türkiye genelinde tesirli olan kuraklık, İzmir’de de barajları kritik düzeylere indirdi. Yetersiz yağış, yüksek sıcaklık ve bilinçsiz tüketim nedeniyle kentin içme suyu kaynakları süratle azalıyor.
YER ALTI SULARI ÖN PLANDA
Yıl başından bu yana İzmir’in su muhtaçlığının yaklaşık yüzde 55’i yer altı, yüzde 45’i ise yüzey suyu kaynaklarından karşılandı. Var olan kuyulardan daha fazla su çekilirken, yeni kuyuların açılması için de çalışmalar sürüyor.
TAHTALI BARAJINDA TARİHİ DÜŞÜŞ
Şehrin içme suyunun yaklaşık yarısını sağlayan Tahtalı Barajı, 3 Eylül prestijiyle yüzde 5 doluluk düzeyine geriledi. Geçen yıl birebir tarihte bu oran yüzde 19’du. Bu sayı, barajın 1997’de hizmete girmesinden bu yana tutulan kayıtlar içinde 26 yılın en düşük eylül düzeyi oldu.
2008’de doluluk oranı yüzde 7’ye kadar düşmüş, tıpkı yıl aralık ayında barajdaki su oranı yüzde 1’e kadar gerilemişti.
Kuraklığın tesiriyle havza büyük ölçüde kururken, sırf küçük bir noktada su kaldı. Suyun çekilmesiyle adacıkların oluştuğu, eski yapıların gün yüzüne çıktığı ve yerin çatladığı gözlendi.
DİĞER BARAJLARDA DA TABLO KÖTÜ
İZSU’ya bağlı öteki barajlarda da doluluk oranları geçen yılın gerisinde kaldı.
Balçova Barajı: Yüzde 32’den yüzde 15’e düştü.
Güzelhisar Barajı: Yüzde 71’den yüzde 52’ye geriledi.
Ürkmez Barajı: Yüzde 18’den yüzde 6’ya indi.
Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: Yüzde 0,59 düzeyinde kaldı.
Gördes Barajı: Büsbütün kurudu.
“KURAKLIĞIN EN BÜYÜK YÜKÜNÜ IRMAKLAR TAŞIDI
İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Tağıl, iklim değişikliğinin çok hava olaylarını artırdığını belirterek şunları söyledi:
2024-2025 kış ve ilkbaharında yağışların ortalamanın altında kaldığını,
Ocak-Mart periyodunda sıcaklıkların olağanların 3-5 derece üzerinde seyrettiğini,
Toprak neminin önemli ölçüde azaldığını ve akarsuların su düzeyinin süratle düştüğünü vurguladı.
Tağıl, “İzmir’in hidrolik gerilim altında olduğunu söylemek mümkün. Irmaklar, bu yılki kuraklığın en büyük yükünü üstlendi. Akarsulardaki keskin düşüş baraj doluluklarını direkt etkiledi.” dedi.
TARIM VE İÇME SUYU TEHDİT ALTINDA
Prof. Tağıl, azalan su kaynaklarının yalnızca doğayı değil, gündelik hayatı da etkilediğini belirterek şunları kaydetti:
Su kaynaklarındaki azalma, ziraî üretimi tehdit ediyor ve içme suyu idaresinde önemli zorluklara yol açıyor. Bu durum, ekonomik ve toplumsal sıkıntıların habercisi. Habitat kayıpları kaçınılmaz hale gelebilir.
İZSU’DAN SU KESİNTİSİ ÖNLEMİ
Kritik düzeye ulaşan su kaynakları nedeniyle İZSU, kentte planlı kesintiler uygulamaya başladı. 6 Ağustos’tan itibaren 12 merkez ilçede her gün 23.00-05.00 saatleri ortasında nizamlı su kesintileri yapıldı.
