Başakşehir’in Portekizli futbolcusu Miguel Crespo, mesleği ismine kıymetli açıklamalar bulundu.
Turuncu-lacivertli grupta ikinci dönemine başlayacak 28 yaşındaki orta saha oyuncusu, Avusturya’nın Tirol eyaletine bağlı Innsbruck bölgesindeki Seefeld köyünde gerçekleştirilen kampta AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
“O GOLDEN SONRA BEŞERLER BANA SAHİDEN HÜRMET GÖSTERMEYE BAŞLADI”
Miguel Crespo, 2021’de ülkesinin Estoril ekibinden Fenerbahçe’ye transferinin mesleğindeki en gururlu an olduğunu lisana getirdi. Portekizli oyuncu, “Kariyerindeki kırılma anın neydi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
Kariyerimde 3 kırılma anı var. Biri profesyonel futbolcu olduğum gün. İkincisi Estoril’de hocam Bruno Pinheiro bana çok yardımcı oldu. Geçirdiğim mükemmel dönem sayesinde Fenerbahçe’ye transfer oldum. Üçüncüsü ise Fenerbahçe formasıyla Galatasaray’a attığım gol. Dürüst olmalıyım ki o andan itibaren beşerler beni sıradan değil de gerçek bir futbolcu olarak görmeye başladı. O golün bana önemli katkısı oldu. Fenerbahçe’de çok düzgün bir iş ortaya koydum. O golden sonra beşerler bana sahiden hürmet göstermeye başladı.
“BU ÇOK HOŞ BİR MESAJ”
Miguel Crespo, Real Madrid’deki 13 yıllık mesleğini sonlandıran idolü Luka Modric’in Arda Güler’e 10 numaralı formasını armağan etmesinin değerli bir ileti olduğunu belirtti.
Modric’in Arda’ya formasını vermesi ve ulusal futbolcuyla ilgili görüşlerini paylaşan Crespo, şu tabirleri kullandı:
Bu çok hoş bir bildiri. Luka Modric’in Arda’ya formasını vermesi ve ‘Bundan sonrası sende.’ demesi, Arda’ya çok büyük misyon düştüğü manasına geliyor. En güzelini yapmak zorunda. Arda her vakit çok çalışkan ve kibar bir çocuktu. O yaşlarda deneyimli insanlardan bir şeyler öğrenmeniz ve onları dinlemeniz çok değerli. Arda, Fenerbahçe’de bir arada oynadığımız devirde her vakit bu türlü bir insan olmuştur. Onun için her vakit en güzelini diliyorum. Umarım bütün amaçlarına ulaşır ve olabildiğince uygun bir futbolcu olur.
Portekizli futbolcu, “Arda, Real Madrid’in yeni Modric’i olabilir mi?” sorusunu ise “İnşallah” şeklinde yanıtladı.
“BİRÇOK MAÇ OYNADIM FAKAT DAHA YETERLİSİ OLABİLİRDİ”
Turuncu-lacivertli kadrodaki birinci döneminin yeterli geçtiğini aktaran 28 yaşındaki orta saha oyuncusu, şu formda konuştu:
Birçok maç oynadım lakin daha yeterlisi olabilirdi. Kıymetli olan aile ortamı yaratmak. Günbegün bunu sağlamaya çalışıyoruz. Savunma yapma biçimimizi geliştirmemiz gerekiyor. Atakta topu kaybettiğiniz anda yapacaklarınız çok kıymetli. Bunlar için çok çalışmalıyız. Bunları geliştirdiğimizde daha güzel olacağımızı düşünüyorum.
“HEDEFİMİZ AVRUPA’DA NATÜREL Kİ FİNAL CİNSLERİNE YÜKSELMEK”
Crespo, bu dönem ikinci eleme çeşidinden itibaren uğraş edecekleri UEFA Konferans Ligi’yle ilgili “Başakşehir, üst cinslere çıkıp bir sürprize imza atabilir mi?” sorusuna ise şu karşılığı verdi:
Elbette. Başakşehir, daima Avrupa kupalarına katılan bir ekip. Bu, hem kulüp hem de oyuncular için çok değerli. Öncelikli maksadımız küme evresine kalmayı başarmak. Sonra maç maç bakacağız lakin gayemiz Avrupa’da natürel ki final çeşitlerine yükselmek.
“ULAŞAMADIĞIM TEK GAYE BU”
Miguel Crespo, mesleğine başlarken koyduğu gayelerden yalnızca ulusal ekipte forma giymeyi gerçekleştiremediğini söyledi.
Profesyonel olduktan sonra her vakit en üst düzeyde oynamaya çalıştığının altını çizen Crespo, şu değerlendirmede bulundu:
Her vakit amacım bu oldu fakat maalesef ülkemde buna ulaşamadım. Ülkemde çok üst seviye gruplarda oynayamadım. Daha âlâ gruplarda forma giyme bahtını Türkiye’de buldum. Avrupa kupalarında oynadım. Dünyanın en güzel kadrosuna (Real Madrid) karşı forma giydim. Ulaşamadığım tek gaye ulusal grup fakat bunu anlayabiliyorum. Bu çok güç. Dünyanın en düzgün grubunda oynayan çok kaliteli oyuncularımız var. Tahminen de daha fazla çalışmalıyım. Bilmiyorum. Ulaşamadığım tek maksat bu.
“İDOLÜM MODRIC’E KARŞI OYNAMAK GÜZELDİ”
Portekizli oyuncu, 2023-2024 döneminin ikinci yarısına İspanya takımı Rayo Vallecano’da kiralık olarak forma giymesinin ve idolü Luka Modric’e karşı oynamasının büyük bir zevk olduğunu lisana getirdi.
İspanya’ya transferinin ailevi bir karar olduğunu anlatan Miguel Crespo, şu halde konuştu:
Avrupa’nın en âlâ liglerinden birinde oynadım. Real Madrid’e karşı gayret ettim. İdolüm Modric’e karşı oynamak hoştu lakin edindiğim tek komik hatıra alanda ona tekme atmam oldu. Alana girdiğinizde idolünüzü düşünmüyorsunuz. Kazanmak istiyorsunuz. Çok hoş bir anıydı. Ona karşı oynamak benim için bir zevkti. O harika bir oyuncu. Kusursuz bir mesleğe sahip. Şu anda ondan daha düzgün bir oyuncu göremiyorum. Küçükken odama bir poster asmak zorunda olsaydım bu ya Modric ya da Zidane olurdu.
“FUTBOL TUTKUSU VE AŞKI HER VAKİT VARDI”
Fransa’nın Lyon kentinde doğan Miguel Crespo, 3 yaşından itibaren ise ülkesinin Viana do Castelo kentinde büyüdü.
Futbol oynamaya başlama sürecini anlatan Crespo, şu tabirleri kullandı:
Çok küçük yaşlardan itibaren içimdeki futbol tutkusu ve aşkı her vakit vardı. Birinci etapta keyif almak için futbol oynuyordum. Profesyonel bir futbolcu olma hayalim yoktu. Lakin etrafımdaki yanlışsız beşerler bana kapasitemle neleri yapabileceğimi gösterdi. Belirli bir yaşa geldikten sonra farklı şeyleri de düşünmeniz gerekiyor. Bu sayede bunları dikkate alarak profesyonel futbolcu oldum.
“OKULA GİDEMEDİĞİMDE ANNEM ÇILDIRIYORDU”
Viana do Castelo’da futbol oynadığı periyotta annesiyle yaşadıklarını “Çok hoş anılar” olarak yorumlayan Miguel Crespo, şunları paylaştı:
Cumartesi günleri genç kadroda oynuyordum. Pazar günleri de büyüklerle maça çıkıyordum. Pazartesi sabahları saat 07.00’de kalkıp okula gitmem gerekiyordu. İki gün üst üste maç oynadıktan sonra gücüm kalmıyordu ve pazartesi günleri okulu kaçırıyordum. Alışılmış ki okula gidemediğimde annem çıldırıyordu. Ona her şeye birebir anda yetişemeyeceğimi söylüyordum. Her vakit önceliğim futboldu. Annem ile o günleri hoş bir halde hatırlıyoruz. Abim okulda çok fazla başarılı değildi. Annem de bütün sorumluluğu benim sırtıma yüklüyordu. Tutkumun futbol olduğunu gördükten sonra annemin bana anlayış gösterdiğini düşünüyorum. Anneler her vakit çocuklarının geleceği için en düzgününü ister. Muhakkak bir noktadan sonra o da benim temel maksadımın futbol olduğunu anladı.
