Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun Kıbrıs Adası’ndaki Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün vazife müddetini bir yıl daha uzatma kararıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın kelam konusu kararla ilgili olarak yaptığı açıklamayı desteklediği belirtildi ve “BM Barış Gücü’nün misyon mühleti uzatılırken yerleşik BM uygulamalarının hilafına Kıbrıs Türk tarafının onayı bu kere da alınmamıştır” tabirine yer verildi.
“KIBRIS SORUNUNA ALANDAKİ GERÇEKLER TEMELİNDE TAHLİL BULUNABİLİR”
Açıklamada ayrıyeten şunlar kaydedildi:
BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarındaki faaliyetlerinin münhasıran KKTC makamlarının düzgün niyeti çerçevesinde yürütülebildiğini hatırlatıyor, anılan faaliyetlerin devamı için hukuksal bir tabanın hızla tesisinin elzem olduğunu vurguluyoruz. KKTC tarafının bu çerçevede atacağı adımlara tam dayanak vereceğimizin altını çiziyoruz. Öbür yandan BMGK’nin BM Barış Gücü’nün misyon mühletini uzatan bu yılki kararında da raf ömrü tükenmiş ve mümkün bir tahlil bağlamında gündemden düşmüş olan tahlil modellerine atıfta bulunma ısrarını sürdürmesinden derin hayal kırıklığı duyuyoruz. Kıbrıs sorununa adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir tahlil lakin alandaki gerçekler temelinde bulunabilir. BMGK’yi bu gerçeği kabul etmeye ve Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan hâkim eşitliğini ve eşit milletlerarası statüsünü tescil etmeye çağırıyoruz.
KKTC’DEN AÇIKLAMA
KKTC Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada DA Kıbrıs’ta konuşlu BM Barış Gücü’nün vazife mühletinin 31 Ocak 2026 tarihine kadar bir yıl müddetle uzatılmasına ait BMGK kararına reaksiyon gösterildi.
Açıklamada karar alınırken KKTC tarafının onayının alınmadığı belirtildi.
Kıbrıs’ta 61 yıldır vazife yapan BM Barış Gücü’nün artık sürdürülemez statükonun temsilcisi haline geldiği ve Ada’daki iki tarafa eşit davranma ve uyuşmazlıklara adil tahlil bulma üzere temel misyonlarını yerine getiremediği vurgulanan açıklamada şu tabirlere yer verildi:
Unutulmamalıdır ki BM Barış Gücü’nün KKTC sonları içinde faaliyet göstermesinin en değerli nedeni alınan kararlara itirazlarımıza karşın makamlarımızın iyi niyetle iş birliği yapmasıdır. Güvenlik Kurulu, Kıbrıs Türk tarafının onayını almadan BM Barış Gücü’nün misyon mühletini uzatarak birebir yanılgıyı tekrar etmiştir. BM Barış Gücü’nün vazife yönergesinin uzatılmasına dair kelamda Kıbrıs hükümetinden alınan isteğe yapılan atıf kabul edilemezdir. Kıbrıs Türk tarafının iradesini ve varlığını yok sayan bu yaklaşımı muhakkak reddediyoruz. Kuzey Kıbrıs’ta egemenlik Kıbrıs Türk halkına ve onun devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne aittir. BM Barış Gücü’nün ülkemizdeki faaliyetlerini sırf yasal bir temele dayandırarak sürdürmesi gerektiğini ise bu vesileyle bir kere daha hatırlatmak isteriz.
Kıbrıs’taki en gerçekçi tahlilin mevcut iki devletin hükümran eşitliği ve eşit memleketler arası statüsü temelinde karşılıklı âlâ komşuluk bağlantıları kurmalarına dayandığına da dikkat çekildi.
Liderler ortası gayriresmi yemekte ve çeşitli raporlarda bulunmasına karşın BM’nin iki taraf ortasında ortak bir tabanın bulunmadığına dair görüşü kayda geçirmediği aktarılan açıklamada bunun Rum tarafının emellerine hizmet ettiği kaydedildi.
Rum tarafının son devirlerde Ada’daki ve bölgedeki hassas istikrarları sarsmak suretiyle güya bir savaşa hazırlanıyormuşçasına gerçekleştirmekte olduğu askeri faaliyet ve işbirliklerinin görmezden gelindiği vurgulandı.
BMGK’nin Kıbrıs Rum tarafına gayriyasal bir halde devlet muamelesi gösterdiği aktarılan açıklamada BM Barış Gücü’nün misyon mühletini uzatan kararlarının KKTC tarafından kabul edilmeyeceği belirtildi.