Şairler köşesine gömülmüş seçkin bir şairin torunu olan Katharine Hilbery, annesine ünlü cetlerinin biyografisini yazmasına yardım ederken, kendi şiirsel yeteneği hakkında abartılı görüşlere sahip, müellifliğini günden güne geliştiren William Rodney ile nişanlanır.
Bu ortada, bayan hakları savunucusu Mary Datchet, alt katmandan bir geçmişe sahip bir avukat ve eleştirmen olan Ralph Denham’a âşıktır. Lakin Denham, Katharine’e daha fazla ilgi duyar. Bu dört gencin kıssaları ve romantik ilgileri gelişip iç içe geçtikçe, hâlâ sınıf takıntılı ve Viktorya devrinin toplumsal geleneklerine takılıp kalmış bir toplumun resmi ortaya çıkar.
Virginia Woolf’un tüm romanları ortasında açık orta en klasik olanı Gece ve Gündüz, süratle değişen bir dünyanın güçlü bir çağrışımıdır ve klâsik bir üslupla yazılmış olsa da, muharririn, bayanların toplumdaki rolü ve aşk ile evliliği uzlaştırmanın zorlukları üzere tekrarlayan telaşlarının birçoklarını ele alır.
Gece ve Gündüz Virginia Woolf’un ikinci romanıdır. Woolf’un şuur akışı tekniğini kullandığı daha sonraki çağdaş deneysel romanlarından farklı olarak klasik gerçekçi üslûpla kaleme aldığı bu eser, olay örgüsü, gerçek yer tasvirleri ve titizlikle betimlenmiş karakterleri, devrin atmosferini yansıtan özellikleriyle dikkat çekiyor.
Sayfa: 528
USTALIKLI İŞLENEN KARAKTERLER
1920’de yayınlanan roman, daha sonraki yapıtlarının habercisi olarak, objektif gerçekliğin ve tarihselliğin insan şuurundaki yansımalarını birbirinden hayli farklı karakterlerde ustalıkla canlandırıyor.
Roman, Birinci Dünya Savaşı öncesi Londra’sında geçer. Woolf, devrin entelijansiyasını, fikir ve ruh dünyasını mizahî lakin sıcak, insanî bir lisanla anlatıyor. Bayan hakları, sınıfsal farklılık, aşk, evlilik ve özgürlük üzere sorunları, karakterlerinin hayatları, gayretleri, umutları, acıları ekseninde tartışıyor.
Gece ve Gündüz, Katharine, Mary ve Ralph’in hakikat arayışlarında şahit olduğumuz çağdaş insanın yazgısı, bir oburunu manaya uğraşı üzerine hisli ve derin bir metin.
YAZAR HAKKINDA…
Virginia Woolf, modernist edebiyatın kurucu yazarlarındandır. 25 Ocak 1882’de Londra’da doğdu. Rastgele bir eğitim alamayan Woolf, meskende kendisini yetiştirerek bol bol okudu. Fikri olgunluğa eriştikten sonra Londra’nın edebiyat etraflarında yer almaya başladı. Yaşadığı topluma eleştirel yaklaşan usta muharrir, bayan hareketinin de öncü isimlerindendir.
Feminist muharrir böylelikle etrafında hatırı sayılır takviye de görmeye başladı. Yapıtlarında kullandığı depresif semboller ve anlatımla sıra dışı olmayı yeğledi. Kitaplarında hayatından değerli kesitlere yer veren Woolf, dünya edebiyatında yer edinmiştir.
KENDİNE İLİŞKİN BİR ODA VE BAYAN…
Mrs. Dallowayise usta muharririn en değerli yapıtıdır desek yeridir. Birden fazla edebiyat eleştirmenlerine nazaran şuur akışı tekniğinin en iyi uygulandığı kitabı sayılan Mrs. Dalloway, muharririn ününe ün katmıştır. Ünlü müellif, 1941’de hayatını kaybetti.
Woolf’un farklı cinsel kimliği ve eşcinsel olması yapıtlarında de kendine yer buldu. Müellifin Orlandoromanı da işlediği aşk örgüsüyle isminden sıkça kelam ettirmiştir. Tarihler 1929’u gösterdiğinde Virginia Woolf için tepe noktası olmuştur.
Woolf’un yayınlandığında çok ses getiren Kendine İlişkin Bir Oda esesri, feminist hareketin klasik el kitabı oldu. Bayan hareketlerinin elden ele dolaştırdığı kitap, müellifin sade lisanı sayesinde başka yapıtlarına göre daha kolay okundu. Kendine İlişkin Bir Oda’da edebiyat ve bayan vardır…