Yerel yönetimler depreme karşı üzerine düşen görevleri yapıyor mu

Türkiye 6 Şubat 2023’te yaşanan sarsıntıda hayatını kaybedenleri anıyor.

Acılar hala çok taze.

Peki bu sarsıntıların akabinde sarsıntıya karşı kâfi tedbirler alındı mı? Bağlantı uzmanı Fazıl Ergüt, mevzuyla ilgili bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazı:

“11 ili etkileyen asrın felaketinde açılan yaralar hala kapanmaya çalışılıyor.

Türkiye, tarih boyunca birçok büyük sarsıntı yaşamış bir ülke.

Binlerce insanın hayatını kaybettiği, kentlerin yerle bir olduğu bu felaketler, her seferinde “ders çıkarılmalı” telaffuzlarıyla geçiştirildi. Lakin görünen o ki, lokal idareler ve ilgili kurumlar için bu acılar yalnızca birkaç haftalık gündem sorunu olmaktan öteye gidemiyor.

Deprem ülkesi olduğumuzu bildiğimiz halde, hala sağlam olmayan binalar dikiliyor, imar affı ile kaçak yapılara ruhsat veriliyor, yer etüdü yapılmadan devasa projelere onay çıkıyor.

Peki neden?

Cevap çok açık: Rant!

Yerel idarelerin asli vazifesi, halkın can güvenliğini sağlamaktır.

Ancak bugün belediyelerin büyük çoğunluğu için öncelik, sağlıklı ve inançlı kentler inşa etmek değil; müteahhitlerle, sermaye kümeleriyle kol kola girerek rant elde etmek olmuş durumda.

Her zelzelede yaşanan yıkımlardan sonra “Tedbir alacağız, kentsel dönüşüm yapacağız” diyen belediye liderleri, birkaç ay geçmeden gökdelen projelerinin açılış kurdelelerini kesmeye devam ediyor.

Üstelik bu vurdumduymazlık yalnızca bir partinin yahut ideolojinin sorunu da değil.

Türkiye’deki tüm belediyeler, siyasi görüş fark etmeksizin, bu bahiste samimiyetsiz bir hal sergiliyor. Zira işin içinde büyük paralar, büyük münasebetler ve büyük menfaatler var.

Halkın canı kıymetine yükselen lüks rezidanslar, yüksek katlı AVM’ler ve kontrolsüz yapılar, aslında göz nazaran göre işlenmiş birer cinayetten farksız.

Bugün Türkiye’de zelzele konusunda samimi olan bir lokal idare var mı?

Varsa neden hala bu denli riskli bina yıkılmadan duruyor?

Neden hala bilim insanlarının ikazlarına karşın fay sınırları üzerine kentler büyümeye devam ediyor? Neden hala acil toplanma alanları imara açılıyor?

Cevap aşikâr: Zira rant her şeyin önüne geçmiş durumda.

Ne yazık ki bu sistemi değiştirecek olan da yeniden halkın kendisi.

Belediyeleri sorgulamayan, yöneticilerden hesap sormayan, imar rantlarına sessiz kalan bir toplum, bu vebale ortak olur.

Ancak geçmişi unutmayan, yetkililere baskı yapan, zelzeleye karşı gerçek adımların atılmasını isteyen bir halk, bu çarkı durdurabilir.

Deprem öldürmez, ihmal öldürür. Ve bu ihmalin hesabı kesinlikle sorulmalıdır!”